CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin dünkü küme toplantısında özetle şu iletileri verdi:
TABAN FİYAT: Milyonlar taban fiyatı bekliyor. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde para var lakin para minimum ücretliye verilmiyor. Bu bir siyasi tercihtir. Bize nazaran minimum fiyatın en az vergisiz 3 bin 100 lira olması lazım. Bunun altındaki minimum fiyatı gerçekçi bulmuyoruz.
SEVAL TÜRKEŞ’İ ZİYARET: Seval Hanım demokrasiye inanmış pahalı bir insan. Bir mafya bozuntusunun bir siyasal partinin destekçisi olması ve o siyasi partinin de bu mafya bozuntusuna sahip çıkması cumhuriyet tarihinde bir birinciydi ve buna açık yüreklilikle karşı çıkıyordu. Bütün peygamberler kine ve öfkeye karşı çıkmışlardır. Ben kine ve öfkeye hiçbir vakit prestij etmedim, bundan sonra da prestij etmeyeceğim.
ÇIPLAK ARAMA: Uşak’ta 30 üniversite öğrencisi göz altına alınıyor. Kız öğrenciler bunlar ve çıplak aramaya tabi tutuluyorlar. AK Parti’ye oy veren seçmenlere seslenmek isterim; Sizin kızınız bu türlü bir muameleye tabi olduğunda sanki reaksiyon gösterir misiniz, evet reaksiyon gösterirsiniz. Hangi münasebetle çırılçıplak soyup arıyorsunuz? Sayın Hasret Güçlü AK Parti Küme Başkanvekili, ‘Türkiye’de çıplak arama olduğuna asla inanmıyorum’ diyor. Halbuki yıllardır var. Kız çocuklarını, bayanları çırılçıplak soyup arıyorsunuz. Şayet çıplak aramayı kaldırırlarsa biz her türlü takviyesi vermeye hazırız.
ESNAF PAKETİ: Günlük 33 lira esnafa para verecekler. Bir öğün çay 2 lira, bir simit 2 lira. 5 kişilik aile sabah kahvaltısı simitle yalnızca 20 lira. Bir günü düşünelim birer simit ve birer bardak çay 60 lira. Aylık 1800 lira. Siz de hiç vicdan yok mu? Ben bütün esnaf kardeşlerime şunu söyledim. CHP iktidarında ‘Esnaf bakanlığı’ kuracağız. Sana sahip çıkacağız.
MAKBUZLARI GÖNDERECEĞİM: Beşiktaş taarruzunda ölen şehidin annesine 121 lira 96 kuruş aylık bağlandığını söylemiştim. İtiraz edildi. Yazı burada. O aylık bugün 195 lira 18 kuruş olmuş. Bu makbuzları göndereceğim ve benden özür dilenmesini isteyeceğim.
AKIL TUTULMASI: 18 Aralık’ta Erdoğan konuşuyor. ‘İktidara gelirsek AK Parti’yi kapatacağız’. Biz söylemişiz. Kim söyledi bunu? Aradım arkadaşlara sordum. Kimsenin bu türlü bir şey söylediği yok. Hiçbir partiyi kapatma üzere bir niyetimiz yok. Bu ne demektir, kini, öfkeyi beslemek demektir. Palavrası devlet siyaseti haline getirirseniz o ülkeye en büyük ihaneti yapmış olursunuz. ‘AK Partiyi kapatacağız’. Niçin kapatalım. Anayasada partilerin nasıl kurulacağı nasıl kapanacağı belirlidir. ‘AK Parti’yi destekleyen işadamlarının şirketlerine el koyacağız’ yani ben demişim biz demişiz. AK Parti’de vazife yapanların mallarına el koyacağız. Tam bir akıl tutulması. Bu türlü bir şey hiç ağzımızdan çıkmadı. Bir insan bu kadar katmerli palavrası nasıl söyler hayret ediyorum üstelik cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor. Allah akıl fikir versin. Olmayan bir şeyi olur üzere kalkıp bütün televizyonlarda veriyor tabi ve anlatıyor. Demokrasiyi bu ülkede şartsız savunan tek partiyiz. Bu kadar palavrası kim söylüyor, nasıl söylüyorlar, bunların danışmanı da mı yok? Tam bir çöküş içindeler.Sen kendi kitlene dön bir bak birden fazla aç, aç…
GÜNÜ KURTARMA TEKLİFİ: Yine kanun getiriyorlar. Uyuşturucu paraları, organ ticareti yapanların paraları, fuhuş üzerinden para kazananlar, insan ticareti yapanların malları, kazandıkları parayı Türkiye’ye getirirlerse sıfır vergi. Hiç vergi yok. Fuhuş için sıfır vergi. Taban fiyat vergiye tabi.
UTANÇ TABLOSU: Adaleti çürüttüler. Bugün sultanın yani sarayın sofrasına oturup saraydan talimat alan binlerce hakim var. Cumhuriyete ihanettir. İrfan Fidan İstanbul’dan geldi ayağının tozunu silemedi ‘Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesiyim’ diye ortaya çıktı. Gerisinde kirli alakalar var. 107 üyenin oyunu alıyor. Neden, saraydan alınan talimatla. 107 üye vicdanlarını kiralayarak yahut iradelerini satarak dün gelen bir bireye gidip bu kişi AYM üyesi olabilir diye oy kullandılar. Tam bir utanç tablosu. Siz hakim değilsiniz. 107 şahsa söylüyorum. Sarayın militanısınız. Bilgi hırsızlığı yapan bir insanın Anayasa Mahkemesinde ne işi var? Şayet bu bireyde onur varsa toplu iğne ucu kadar onur varsa adaylıktan çekilir. ‘Ben çekiliyorum’ der.
BİR NUMARALI SAHTEKÂR: Geçersiz diplomayla bankalara idare heyeti üyesi olarak atananları gördük. Bu sahtekar eski AK parti milletvekili, bir periyot Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlığı da yapıyor. Devletteki çürümeye bakın. Artık kalkmış meydan okuyor hırsızın da bu kadar yüzsüzünü görmemiştik. Hamza Yerlikaya’nın bir numaralı sahtekar olduğunu Türkiye Cumhuriyeti Devletinde herkesin bilmesini istiyorum. Bankayı soyarsa hiç kimse şaşırmasın. Bence Hamza Yerlikaya’yı küçük bir yere atamışız. Yerlikaya’yı kesinlikle Hazine ve Maliye Bakanı yapmalıyız yahut olmuyorsa Merkez Bankasına başkan olarak tayin etmeliyiz. Saraydan bir ses gelecek mi diye bekliyorum, tık yok.
Oktay’a geçmiş olsun bildirisi
Kılıçdaroğlu, konuşmasında evvelki gün katıldığı bir toplantıda rahatsızlık geçiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a geçmiş olsun dileğinde bulundu. Özkan Sümer’in vefatı nedeniyle spor topluluğuna başsağlığı dileyen CHP önderi, “Trabzonspor’un onur üyesi olmaktan da ayrıyeten memnun olduğumu tabir etmek isterim” dedi. Kılıçdaroğlu, kürsüden oğlu şehit sayılmayan bir annenin mektubunu da okudu.
Milliyet
